Perşembe, Nisan 26, 2007

KIRP

Bu yazıda yalnızlığımdan, çaresizliğimden ve esaretimden dem vuracakmışım gibi geliyor. Gerçi belli olmam, mutsuz yüzümü görmeyesin/görmeyeyim diye elimden geleni ardıma koymam ben. Yine de.. yine de.. belki anlatırım ha?

Kimyamız uyuşmadı kelamı şimdiye dek ne dilimden ne de elimden dökülmüştür. Ancak geçtiğimiz günlerde çaresizlik içinde kıvrandığım, derdimi anlatmaya dimağımdaki lugatın yetmediği bir anda kurduğum cümle içerisinde geçti. Anlatamıyorsamkonuşmayayım kardeş o gün gezmelere gitmişti. Bazı kelimelere, deyimlere ve hatta cümlelere açıktan ve alenen gıcığım vardır, bu da onlardandır esasında ( diğerleri iki nokta üstüste irrite - fevkalade - fevkaladenin fevki - bağlam - stres - biçem - gerçeklik - pozitif bakmak... hatırladıkça eklerim ) . Gelme üzerime daha fazla. Seviyor olabilirim seni.

Bu şehirle, burada yaşayan insanlarla hiç bir zaman kimyam uyuşmadı. Ne ben onları sevip kabullenebildim ne de onlar beni.

Kurduğum cümle yaklaşık bu idi ve inanır mısın çok doğru idi.

maslahatgüzar bu yazıyı işlerinin çokluğu yüzünden bitiremedi, iki gün sonra kaldığı yerden devam etmek istedi ancak asık suratlı Londravari ruh durumu, yerini pırıl pırıl Antalya güneşine bırakmıştı.