Perşembe, Kasım 02, 2006

KIŞ


Artiz bacım, 3. sivil paşa ( 1. Zeki Müren, 2. ben), pek kıymetli arkadaşım Meltem ( paşa ) şehre dönüş yaptı.Haliyle geç saatlere kadar muhabbet, evlerimizi abuk subuk disco ortamlarına dönüştürme, alkolün sınırlarını zorlama ( bunu genelde Meltem yapar, benim bitmek bilmeyen kadehim ona eşlik eder ), battaniye, şarap, ağır - ağdalı muhabbetler eşliğinde terasa tüneme faaliyetlerimize bir iki gün içinde başlarız.İngiliz İlkay dün akşam aradı. Kıskançlıktan bitap düşmüş olduğu sesinden anlaşılıyordu ( itiraf etmiş de olabilir ).Hayat şu an baktığım yerden bir hayli güzel.

_ _ _ _ _ _




Saçlarımın yıllar itibariyle at kılına dönüştüğünü gözyaşları içerisinde izliyorum.Ne olmuştu da o güzelim sırma! saçlarım kıla dönüşmüştü.Ya dünyanın parasını savurup aldığımız o bilmem ne marka şampuanlar, kremler sonracıma diğer bakım ürünlerinde bir tuhaflık var ya da insan yaş aldıkça ( tamam, yaşlandıkça ) saçları at kılı olur.Şu sıralar gördüğüm bütün kadınların saçlarına dokunmak istiyorum çaktırmadan, şimdilik ellerime hakimim.

_ _ _ _ _ _

1 yorum:

gitarteli dedi ki...

at kılı hoş bir benzetme olmamış. benim de lüle lüle uzun saçlarım banyo sonrası küvette kısa kısa yer kaplamaya başlayınca "haa" dedim, "ya bu saçları kısacık kestireceksin ki saçlarını kurtarasın. ya da bu uzun saçları memur kılığına sokmak için yine jöleyle arkaya taramaya devam edeceksin" dedim ve birinci şıkkı dün uyguladım. kısacık saçlarım. webcam'de gören "anaaaa" diyor. alışırlar zamanla.